"bring up" kelimesinin Türkçe anlamı

"bring up" İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

bring up

US /brɪŋ ʌp/

UK /brɪŋ ʌp/

yetiştirmek, büyütmek

to care for a child until they are an adult

Örnek:

•

She was brought up by her grandparents.

Büyükannesi ve büyükbabası tarafından büyütüldü.

•

It's hard to bring up children in the city.

Şehirde çocuk yetiştirmek zor.

Eş Anlamlı:

raise rear nurture

dile getirmek, konu açmak

to mention a topic or introduce it into a discussion

Örnek:

•

Don't bring up politics at dinner.

Yemekte siyaset konusunu açma.

•

I'd like to bring up a point about the budget.

Bütçe hakkında bir konuyu dile getirmek istiyorum.

Eş Anlamlı:

mention introduce raise suggest

kusmak, istifra etmek

to vomit

Örnek:

•

The smell of the food made him bring up his lunch.

Yemeğin kokusu onu öğle yemeğini kusmaya zorladı.

•

She felt nauseous and had to bring up everything she ate.

Midesi bulandı ve yediği her şeyi kusmak zorunda kaldı.

Eş Anlamlı:

vomit throw up regurgitate

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren

İlgili Kelime: