bright as a button
US /braɪt əz ə ˈbʌt.ən/
UK /braɪt əz ə ˈbʌt.ən/

1.
çok zeki, çok akıllı
very intelligent and quick-witted
:
•
Even at 90 years old, my grandmother is still bright as a button.
90 yaşında bile büyükannem hala çok zeki.
•
The new intern is bright as a button and learns quickly.
Yeni stajyer çok zeki ve çabuk öğreniyor.
2.
neşeli ve dinç, canlı ve neşeli
lively and cheerful
:
•
After a good night's sleep, she woke up bright as a button.
İyi bir uykudan sonra neşeli ve dinç uyandı.
•
Despite the long journey, the children were still bright as a button when they arrived.
Uzun yolculuğa rağmen çocuklar vardıklarında hala neşeli ve dinçti.