bouncy

US /ˈbaʊn.si/
UK /ˈbaʊn.si/
"bouncy" picture
1.

zıplayan, esnek

able to bounce or spring back easily

:
The children loved playing with the bouncy ball.
Çocuklar zıplayan topla oynamayı çok severdi.
She has naturally bouncy hair.
Doğal olarak canlı saçları var.
2.

neşeli, canlı

full of energy; lively and cheerful

:
She has a very bouncy personality.
Çok neşeli bir kişiliği var.
The music had a bouncy rhythm that made everyone want to dance.
Müziğin neşeli bir ritmi vardı, herkesi dans ettirmek istiyordu.