bottom line
US /ˈbɑː.t̬əm ˌlaɪn/
UK /ˈbɑː.t̬əm ˌlaɪn/
1.
önemli olan, sonuç, esas nokta
the final result or most important point of something
:
•
The bottom line is that we need to increase sales.
Önemli olan satışları artırmamız gerektiğidir.
•
When it comes to our budget, the bottom line is we can't afford it.
Bütçemize gelince, önemli olan bunu karşılayamayız.
2.
net kar, alt çizgi
the net income or profit of a company, after all expenses have been deducted
:
•
Our focus this quarter is to improve the bottom line.
Bu çeyrekteki odak noktamız net karı artırmaktır.
•
Cutting costs directly impacts the company's bottom line.
Maliyetleri düşürmek şirketin net karını doğrudan etkiler.