be at the bottom of
US /bi æt ðə ˈbɑtəm əv/
UK /bi æt ðə ˈbɑtəm əv/
1.
altında yatmak, nedeni olmak
to be the real cause of something, especially something bad
:
•
I suspect he's at the bottom of this whole mess.
Tüm bu karmaşanın altında onun yattığından şüpheleniyorum.
•
We need to find out who is at the bottom of these rumors.
Bu söylentilerin altında kimin yattığını bulmalıyız.