borrow

US /ˈbɑːr.oʊ/
UK /ˈbɑːr.oʊ/
"borrow" picture
1.

ödünç almak

take and use (something belonging to someone else) with the intention of returning it

:
Can I borrow your pen for a moment?
Kalemini bir dakikalığına ödünç alabilir miyim?
She had to borrow money from her parents to pay for college.
Üniversite masraflarını karşılamak için ailesinden para ödünç almak zorunda kaldı.
2.

ödünç almak, uyarlamak

take (a word, idea, or method) from another language or source and use it in one's own language or work

:
Many English words are borrowed from French.
Birçok İngilizce kelime Fransızcadan ödünç alınmıştır.
The artist borrowed elements from classical mythology for his new series.
Sanatçı, yeni serisi için klasik mitolojiden öğeler ödünç aldı.