blaze a trail
US /bleɪz ə treɪl/
UK /bleɪz ə treɪl/

1.
çığır açmak, öncülük etmek
to be the first to do or discover something new and important
:
•
Marie Curie blazed a trail for women in science.
Marie Curie, bilimde kadınlar için bir çığır açtı.
•
The company blazed a trail with its innovative new product.
Şirket, yenilikçi yeni ürünüyle bir çığır açtı.