bench kelimesinin Türkçe anlamı
bench İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
bench
US /bentʃ/
UK /bentʃ/
İsim
1.
bank
a long seat for several people, typically made of wood or metal, with or without a back
Örnek:
•
They sat on the park bench and watched the children play.
Park bankında oturup çocukların oynamasını izlediler.
•
The carpenter built a sturdy wooden bench for the patio.
Marangoz, veranda için sağlam bir ahşap bank yaptı.
2.
tezgah, laboratuvar tezgahı
a long work table in a workshop or laboratory
Örnek:
•
The mechanic laid out his tools on the workbench.
Tamirci aletlerini çalışma tezgahına serdi.
•
Scientists conducted experiments at the laboratory bench.
Bilim insanları laboratuvar tezgahında deneyler yaptılar.
3.
4.
yedek kulübesi, yedek
a position on a sports team for players who are not currently playing in the game
Örnek:
•
The coach decided to keep the star player on the bench for the first half.
Antrenör, yıldız oyuncuyu ilk yarıda yedek kulübesinde tutmaya karar verdi.
•
He was frustrated being on the bench and wanted to play.
Yedek kulübesinde olmaktan bıkmıştı ve oynamak istiyordu.
Eş Anlamlı:
Fiil
1.
yedek kulübesine çekmek, oyundan almak
to remove (a player) from a game; to put (a player) on the bench
Örnek:
•
The coach decided to bench the struggling forward.
Antrenör, zorlanan forveti yedek kulübesine çekmeye karar verdi.
•
He was benched after making several errors.
Birkaç hata yaptıktan sonra yedek kulübesine çekildi.
Eş Anlamlı:
2.
kıyaslamak, karşılaştırmak
to test (a product or system) against a standard or against the performance of a competitor
Örnek:
•
We need to bench our new software against the industry leader.
Yeni yazılımımızı sektör lideriyle kıyaslamamız gerekiyor.
•
The company regularly benches its products to ensure competitiveness.
Şirket, rekabet gücünü sağlamak için ürünlerini düzenli olarak kıyaslar.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: