be in a (pretty) pickle
US /bi ɪn ə ˈprɪt.i ˈpɪk.əl/
UK /bi ɪn ə ˈprɪt.i ˈpɪk.əl/

1.
başının belada olması, zor durumda olmak
to be in a difficult or unpleasant situation
:
•
After losing his job and breaking his leg, John found himself in a pretty pickle.
İşini kaybettikten ve bacağını kırdıktan sonra John kendini oldukça zor bir durumda buldu.
•
If we don't find a solution soon, we'll be in a pickle.
Yakında bir çözüm bulamazsak, başımız belaya girecek.