ad lib

US /ˌæd ˈlɪb/
UK /ˌæd ˈlɪb/
"ad lib" picture
1.

doğaçlama yapmak, hazırlıksız konuşmak

speak or perform in public without previously preparing one's words

:
The comedian had to ad lib when his script was lost.
Komedyen senaryosu kaybolunca doğaçlama yapmak zorunda kaldı.
She's good at ad-libbing during interviews.
Röportajlarda doğaçlama yapmakta iyidir.
1.

doğaçlama, hazırlıksız söz

a remark or gesture made without previous preparation

:
His witty ad lib got a huge laugh from the audience.
Esprili doğaçlaması seyirciden büyük alkış aldı.
The director allowed the actors to add some ad libs to the dialogue.
Yönetmen, oyuncuların diyaloglara bazı doğaçlamalar eklemesine izin verdi.
1.

doğaçlama, hazırlıksız

without previous preparation

:
He spoke ad lib, surprising everyone with his impromptu speech.
Doğaçlama konuştu, doğaçlama konuşmasıyla herkesi şaşırttı.
The musicians played some parts ad lib during the jazz performance.
Müzisyenler caz performansı sırasında bazı bölümleri doğaçlama çaldılar.