wrapper
US /ˈræp.ɚ/
UK /ˈræp.ɚ/
1.
ambalaj, sargı
a piece of paper or plastic used for covering something
:
•
Please remove the wrapper before eating the candy.
Şekeri yemeden önce ambalajı çıkarın.
•
He crumpled the empty candy wrapper and threw it in the bin.
Boş şeker ambalajını buruşturup çöpe attı.
2.
paketleyici, paketleme makinesi
a person or thing that wraps something
:
•
The gift wrapper at the store did an excellent job.
Mağazadaki hediye paketleyici harika bir iş çıkardı.
•
This machine is a fast and efficient wrapper for books.
Bu makine, kitaplar için hızlı ve verimli bir paketleyicidir.