wrangling
US /ˈræŋ.ɡəl.ɪŋ/
UK /ˈræŋ.ɡəl.ɪŋ/
1.
tartışma, çekişme, kavga
the action of arguing or disputing, especially in a lengthy or complicated way
:
•
The legal wrangling over the inheritance lasted for years.
Miras üzerindeki hukuki tartışma yıllarca sürdü.
•
There was a lot of political wrangling before the bill was passed.
Yasa tasarısı geçmeden önce çok fazla siyasi tartışma vardı.
2.
gütme, eğitme, yönetme
the action of herding or managing livestock, especially cattle or horses
:
•
The cowboy spent his days wrangling cattle on the ranch.
Kovboy günlerini çiftlikte sığır gütmekle geçiriyordu.
•
Horse wrangling requires skill and patience.
At eğitimi beceri ve sabır gerektirir.