withdrawal

US /wɪðˈdrɑː.əl/
UK /wɪðˈdrɑː.əl/
"withdrawal" picture
1.

çekilme, geri çekme

the action of drawing something back or away, or of being drawn back or away

:
•
The withdrawal of troops from the region was completed.
Bölgeden askerlerin çekilmesi tamamlandı.
•
He requested a withdrawal of his application.
Başvurusunun geri çekilmesini talep etti.
:
retreatretirementrecessionpulloutevacuation
2.

para çekme, çekim

the act of taking money out of an account

:
•
I made a cash withdrawal from the ATM.
ATM'den nakit çekim yaptım.
•
There's a limit on daily withdrawals.
Günlük çekimlerde bir limit var.
:
debitcash-outpayout
3.

yoksunluk, yoksunluk belirtileri

the process of ceasing to take a drug, especially an addictive one, or to engage in an addictive activity

:
•
He experienced severe withdrawal symptoms after quitting smoking.
Sigarayı bıraktıktan sonra şiddetli yoksunluk belirtileri yaşadı.
•
The clinic specializes in helping people through drug withdrawal.
Klinik, uyuşturucu yoksunluğu yaşayan insanlara yardım etme konusunda uzmanlaşmıştır.
:
detoxificationabstinencecessation
4.

çekilme, geri çekilme

the action of moving back or away from a place or situation

:
•
Her sudden withdrawal from the competition surprised everyone.
Yarışmadan ani çekilmesi herkesi şaşırttı.
•
His social withdrawal became more pronounced after the incident.
Olaydan sonra sosyal geri çekilmesi daha belirgin hale geldi.
:
retreatseclusionisolationreclusion
:
withdraw