vızıldamak, hızla geçmek, uğuldamak
move quickly, making a buzzing or whirring sound
:
• The car whizzed past us on the highway.
Araba otoyolda yanımızdan vızıldayarak geçti.
• The bullet whizzed by his ear.
Mermi kulağının yanından vızıldayarak geçti.