tête-à-tête kelimesinin Türkçe anlamı

tête-à-tête İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

tête-à-tête

US /ˌteɪt.əˈteɪt/
UK /ˌteɪt.əˈteɪt/
"tête-à-tête" picture

İsim

1.

baş başa sohbet, özel görüşme

a private conversation between two people

Örnek:
They had a quiet tête-à-tête over coffee.
Kahve eşliğinde sessiz bir baş başa sohbet ettiler.
The two leaders held a brief tête-à-tête before the official meeting.
İki lider resmi toplantıdan önce kısa bir baş başa görüşme yaptı.

Sıfat

1.

baş başa, özel

involving or between two people in private

Örnek:
They decided to have a tête-à-tête dinner.
Baş başa bir akşam yemeği yemeye karar verdiler.
The meeting was strictly tête-à-tête.
Toplantı kesinlikle baş başa idi.

Zarf

1.

baş başa, özel olarak

privately between two people

Örnek:
They spoke tête-à-tête about the sensitive issue.
Hassas konu hakkında baş başa konuştular.
The manager met with each employee tête-à-tête.
Müdür her çalışanla baş başa görüştü.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren