trophy
US /ˈtroʊ.fi/
UK /ˈtroʊ.fi/
1.
kupa, ödül
a cup or other decorative object awarded as a prize for a victory or success
:
•
The team proudly displayed their championship trophy.
Takım şampiyonluk kupalarını gururla sergiledi.
•
She won a beautiful gold trophy for her performance.
Performansıyla güzel bir altın kupa kazandı.
2.
hatıra, anı
a souvenir or memento of an achievement or event
:
•
He kept the concert ticket as a trophy of his first live show.
Konser biletini ilk canlı gösterisinin bir hatırası olarak sakladı.
•
The photograph of the summit was his ultimate climbing trophy.
Zirvenin fotoğrafı onun nihai tırmanış hatırasıydı.