sweets

US /swits/
UK /swits/
"sweets" picture
1.

şekerleme, tatlı

small pieces of confectionery, typically made of sugar or chocolate

:
•
The children were excited to get sweets after dinner.
Çocuklar akşam yemeğinden sonra tatlı alacakları için heyecanlıydı.
•
She always carries a bag of sweets in her purse.
Çantasında her zaman bir poşet şekerleme taşır.
:
candyconfectionerylolliestreats
2.

tatlı, yemek sonrası tatlısı

a sweet dish eaten at the end of a meal; dessert

:
•
For sweets, we had apple pie with ice cream.
Tatlı olarak elmalı turta ve dondurma yedik.
•
What's for sweets tonight?
Bu akşam tatlı ne var?
:
dessertpuddingafters
:
sweetsweetnesssweet potatosweet peppersweet cornsweet-and-soursweet shop