sway

US /sweɪ/
UK /sweɪ/
"sway" picture
1.

sallanmak, dalgalanmak

move or cause to move slowly to and fro

:
•
The trees were swaying in the wind.
Ağaçlar rüzgarda sallanıyordu.
•
She began to sway to the music.
Müziğe göre sallanmaya başladı.
:
swingrockoscillateundulatelurch
2.

etkilemek, yönlendirmek

control or influence (a person or course of action)

:
•
He was easily swayed by public opinion.
Kamuoyundan kolayca etkileniyordu.
•
Don't let anyone sway you from your decision.
Kimsenin seni kararından saptırmasına izin verme.
:
influencecontrolpersuadeconvincebias
1.

sallanma, dalgalanma

a rhythmic movement to and fro

:
•
The gentle sway of the boat made her feel sleepy.
Teknenin nazik sallanışı onu uykulu hissettirdi.
•
She moved with a graceful sway.
Zarif bir sallanışla hareket etti.
:
swingrockoscillationundulationlurch
2.

etki, nüfuz

power or influence over others

:
•
The dictator held absolute sway over his people.
Diktatör halkı üzerinde mutlak bir etkiye sahipti.
•
Her words held great sway with the committee.
Sözleri komite üzerinde büyük etki yarattı.
:
influencecontrolpowerdominionauthority