supporting
US /səˈpɔːr.t̬ɪŋ/
UK /səˈpɔːr.t̬ɪŋ/
1.
destekleyici, yardımcı
providing encouragement or approval
:
•
She has always been a supporting friend.
Her zaman destekleyici bir arkadaş olmuştur.
•
The community provided supporting services to the victims.
Topluluk, mağdurlara destekleyici hizmetler sağladı.
2.
taşıyıcı, destekleyici
bearing the weight of something; holding something up
:
•
The main beam is crucial for supporting the roof.
Ana kiriş çatıyı desteklemek için çok önemlidir.
•
These columns are supporting the entire structure.
Bu sütunlar tüm yapıyı destekliyor.
1.
destek, yardım
the action of giving assistance or approval
:
•
The team is focused on supporting the new initiative.
Ekip, yeni girişimi desteklemeye odaklanmış durumda.
•
His continuous supporting of her ideas helped her succeed.
Onun fikirlerine sürekli destek vermesi başarılı olmasına yardımcı oldu.