stripper
US /ˈstrɪp.ɚ/
UK /ˈstrɪp.ɚ/
1.
striptizci
a person who performs a striptease
:
•
The club features a different stripper every night.
Kulüpte her gece farklı bir striptizci sahne alıyor.
•
She decided to become a stripper to pay for her college tuition.
Üniversite harcını ödemek için striptizci olmaya karar verdi.
2.
sökücü, soyucu
a tool or chemical used for removing paint, varnish, or other coatings
:
•
He used a chemical stripper to remove the old paint from the furniture.
Mobilyadaki eski boyayı çıkarmak için kimyasal bir sökücü kullandı.
•
A wire stripper is essential for electrical work.
Tel sıyırıcı elektrik işleri için vazgeçilmezdir.