steeply
US /ˈstiːp.li/
UK /ˈstiːp.li/

1.
dik, keskin bir şekilde
rising or falling sharply; almost perpendicularly
:
•
The path climbed steeply up the mountain.
Patika dağa dik bir şekilde tırmandı.
•
The stock market fell steeply after the announcement.
Açıklamanın ardından borsa keskin bir şekilde düştü.
2.
pahalı, yüksek fiyatla
at a high price or cost
:
•
The company's products are priced steeply.
Şirketin ürünleri yüksek fiyatlı.
•
He had to pay steeply for his mistakes.
Hatalarının bedelini ağır ödemek zorunda kaldı.