sledgehammer

US /ˈsledʒˌhæm.ɚ/
UK /ˈsledʒˌhæm.ɚ/
"sledgehammer" picture
1.

balyoz, büyük çekiç

a large, heavy hammer with a long handle, used for breaking things or for driving stakes

:
He used a sledgehammer to break down the old wall.
Eski duvarı yıkmak için balyoz kullandı.
The workers were swinging sledgehammers to break up the concrete.
İşçiler betonu kırmak için balyoz sallıyorlardı.
1.

balyozla vurmak, balyozlamak

to hit with a sledgehammer

:
They had to sledgehammer the old concrete foundation.
Eski beton temeli balyozla kırmak zorunda kaldılar.
He sledgehammered the door open.
Kapıyı balyozla açtı.