slash

US /slæʃ/
UK /slæʃ/
"slash" picture
1.

kesik, çizik

a cut made with a sharp blade or other implement

:
•
He made a deep slash across the canvas.
Tuvalin üzerine derin bir kesik attı.
•
There was a long slash mark on the wall.
Duvarda uzun bir kesik izi vardı.
:
cutgashslitnickincision
2.

eğik çizgi

a punctuation mark (/) used to denote alternatives, fractions, or as a separator

:
•
Use a slash between 'and' and 'or'.
've' ile 'veya' arasına bir eğik çizgi kullanın.
•
The date can be written as 10/12/2023.
Tarih 10/12/2023 olarak yazılabilir.
:
forward slashobliquevirgule
1.

kesmek, çizmek

to cut with a sharp blade or other implement

:
•
He tried to slash the ropes with his knife.
Bıçakla ipleri kesmeye çalıştı.
•
The attacker slashed him across the face.
Saldırgan yüzünü kesti.
:
cutgashslithackcleave
2.

azaltmak, düşürmek

to greatly reduce (something, especially a price or number)

:
•
The store decided to slash prices for the holiday sale.
Mağaza, tatil indirimi için fiyatları düşürmeye karar verdi.
•
The company plans to slash jobs to cut costs.
Şirket, maliyetleri düşürmek için işleri azaltmayı planlıyor.
:
reducecutlowerdecreasecurtail