skulk

US /skʌlk/
UK /skʌlk/
"skulk" picture
1.

gizlice dolaşmak, saklanmak, sinsice hareket etmek

to move in a stealthy or furtive manner; to hide or move in a way that avoids attention, typically with a sinister or cowardly motive

:
He was seen skulking around the abandoned building.
Terk edilmiş binanın etrafında gizlice dolaşırken görüldü.
The dog would skulk away whenever it heard a loud noise.
Köpek yüksek bir ses duyduğunda gizlice uzaklaşırdı.
1.

gizlenen, saklanan

a person who skulks

:
He was a known skulk, always avoiding direct confrontation.
Doğrudan yüzleşmeden her zaman kaçınan bilinen bir gizlenen kişiydi.
The old skulk disappeared into the shadows.
Yaşlı gizlenen kişi gölgelerde kayboldu.