shrimp

US /ʃrɪmp/
UK /ʃrɪmp/
"shrimp" picture
1.

karides

a small, edible, marine crustacean with a long, slender body and a shell, often pink when cooked

:
•
We ordered a plate of grilled shrimp.
Bir tabak ızgara karides sipariş ettik.
•
The recipe calls for fresh shrimp.
Tarif taze karides gerektiriyor.
2.

ufaklık, önemsiz kişi

a small or insignificant person

:
•
He's just a little shrimp, but he's got a big personality.
O sadece küçük bir ufaklık ama büyük bir kişiliği var.
•
Don't let that little shrimp intimidate you.
O küçük ufaklığın seni korkutmasına izin verme.
:
runtdwarfmidgetpipsqueakshorty
1.

karides avlamak

to fish for shrimp

:
•
They went out early in the morning to shrimp.
Sabah erken saatlerde karides avlamaya gittiler.
•
We plan to shrimp in the bay next weekend.
Gelecek hafta sonu koyda karides avlamayı planlıyoruz.
:
shrimp cocktail