shoddy
US /ˈʃɑː.di/
UK /ˈʃɑː.di/

1.
özensiz, kalitesiz, dandik
badly made or done
:
•
The repairs to the car were so shoddy that it broke down again within a week.
Arabanın tamirleri o kadar özensizdi ki bir hafta içinde tekrar bozuldu.
•
I'm tired of buying shoddy products that fall apart after a few uses.
Birkaç kullanımdan sonra dağılan kalitesiz ürünler almaktan sıkıldım.
2.
dürüst olmayan, etik olmayan, ahlaksız
dishonest or unethical
:
•
The company was accused of shoddy business practices.
Şirket, dürüst olmayan iş uygulamalarıyla suçlandı.
•
His reputation was ruined by his shoddy behavior.
İtibarını dürüst olmayan davranışları mahvetti.