shipping
US /ˈʃɪp.ɪŋ/
UK /ˈʃɪp.ɪŋ/
1.
nakliye, gönderim
the action of sending goods by a carrier (such as a ship, truck, or plane)
:
•
The company offers free shipping on all orders over $50.
Şirket, 50 dolar üzeri tüm siparişlerde ücretsiz kargo sunmaktadır.
•
The cost of shipping will be added to your total.
Kargo ücreti toplamınıza eklenecektir.
2.
deniz taşımacılığı, gemicilik
the business of transporting goods or passengers by ship
:
•
The port is a major hub for international shipping.
Liman, uluslararası deniz taşımacılığı için önemli bir merkezdir.
•
The company specializes in bulk shipping of raw materials.
Şirket, hammadde toplu taşımacılığında uzmanlaşmıştır.
1.
göndermek, su almak
the present participle of 'ship'
:
•
They are currently shipping the new products to customers.
Şu anda yeni ürünleri müşterilere gönderiyorlar.
•
The boat was shipping water rapidly after hitting the reef.
Tekne resife çarptıktan sonra hızla su alıyordu.