see to

US /siː tuː/
UK /siː tuː/
"see to" picture
1.

halletmek, ilgilenmek

to deal with something or take care of something

:
I need to see to the laundry before I leave.
Gitmeden önce çamaşırları halletmem gerekiyor.
Can you see to the children while I'm out?
Ben dışarıdayken çocuklara bakabilir misin?
2.

emin olmak, sağlamak

to make sure that something happens

:
Please see to it that all the doors are locked.
Lütfen tüm kapıların kilitli olduğundan emin olun.
I'll see to it that you get your money back.
Paranı geri almanı sağlayacağım.