reboot
US /ˌriːˈbuːt/
UK /ˌriːˈbuːt/
1.
yeniden başlatmak, reboot etmek
to restart a computer or other electronic device
:
•
I had to reboot my computer after the software update.
Yazılım güncellemesinden sonra bilgisayarımı yeniden başlatmak zorunda kaldım.
•
The system needs to reboot to apply the changes.
Değişiklikleri uygulamak için sistemin yeniden başlatılması gerekiyor.
2.
yeniden başlatmak, baştan başlamak
to start something again or afresh, especially in a new or different way
:
•
The company decided to reboot its marketing strategy.
Şirket pazarlama stratejisini yeniden başlatmaya karar verdi.
•
The film franchise is getting a complete reboot.
Film serisi tamamen yeniden başlatılıyor.
1.
yeniden başlatma, reboot
an act of restarting a computer or other electronic device
:
•
The technician suggested a full system reboot.
Teknisyen tam bir sistem yeniden başlatma önerdi.
•
A quick reboot usually fixes the problem.
Hızlı bir yeniden başlatma genellikle sorunu çözer.
2.
yeniden başlatma, yeni versiyon
a new or revised version of something, especially a film, television series, or comic book
:
•
Fans are excited about the upcoming reboot of the classic superhero movie.
Hayranlar, klasik süper kahraman filminin yaklaşan yeniden başlatılması konusunda heyecanlı.
•
The new series is a complete reboot of the original story.
Yeni dizi, orijinal hikayenin tamamen yeniden başlatılmasıdır.