punctuate kelimesinin Türkçe anlamı

punctuate İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

punctuate

US /ˈpʌŋk.tuː.eɪt/
UK /ˈpʌŋk.tuː.eɪt/
"punctuate" picture

Fiil

1.

noktalama işareti koymak, noktalamak

insert punctuation marks in (text)

Örnek:
Remember to punctuate your sentences correctly.
Cümlelerinizi doğru bir şekilde noktalama işaretleriyle ayırmayı unutmayın.
The editor carefully punctuated the manuscript.
Editör el yazmasını dikkatlice noktaladı.
Eş Anlamlı:
2.

kesintiye uğratmak, vurgulamak

occur at intervals throughout (a series of events or a period of time)

Örnek:
His speech was punctuated by applause.
Konuşması alkışlarla kesintiye uğradı.
The silence was punctuated by the distant sound of church bells.
Sessizlik, uzaktaki kilise çanlarının sesiyle kesintiye uğradı.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren