prohibitive

US /proʊˈhɪb.ə.t̬ɪv/
UK /proʊˈhɪb.ə.t̬ɪv/
"prohibitive" picture
1.

çok yüksek, yasaklayıcı

too high to be paid or charged

:
The cost of the new car was prohibitive for most families.
Yeni arabanın maliyeti çoğu aile için çok yüksekti.
The insurance premiums were so prohibitive that I couldn't afford coverage.
Sigorta primleri o kadar yüksekti ki teminatı karşılayamadım.
2.

yasaklayıcı, caydırıcı

intended to prevent or discourage something

:
The new regulations are prohibitive to small businesses.
Yeni düzenlemeler küçük işletmeler için yasaklayıcı niteliktedir.
They imposed prohibitive restrictions on imports.
İthalata yasaklayıcı kısıtlamalar getirdiler.