prodigious

US /prəˈdɪdʒ.əs/
UK /prəˈdɪdʒ.əs/
"prodigious" picture
1.

olağanüstü, muazzam, devasa

remarkably or impressively great in extent, size, or degree

:
The artist had a prodigious talent for painting.
Sanatçının resim yapmaya olağanüstü bir yeteneği vardı.
She made a prodigious effort to finish the project on time.
Projeyi zamanında bitirmek için muazzam bir çaba sarf etti.