praise

US /preɪz/

UK /preɪz/

övmek, methetmek

express warm approval or admiration of.

•

The teacher praised the students for their hard work.

Öğretmen öğrencileri sıkı çalışmaları için övdu.

•

Critics praised the film for its originality.

Eleştirmenler filmi özgünlüğü için övdu.

övgü, takdir

expression of warm approval or admiration.

•

She received much praise for her performance.

Performansı için çok övüldü.

•

The book is full of praise for the author's innovative style.

Kitap, yazarın yenilikçi tarzına yönelik övgülerle dolu.