plutocracy
US /pluːˈtɑː.krə.si/
UK /pluːˈtɑː.krə.si/
1.
plütokrasi, zenginler yönetimi
government by the wealthy
:
•
The nation was slowly transforming into a plutocracy, where money dictated policy.
Ulus yavaş yavaş bir plütokrasiye dönüşüyordu, burada para politikayı dikte ediyordu.
•
Critics argue that the current system is a disguised plutocracy.
Eleştirmenler, mevcut sistemin gizli bir plütokrasi olduğunu savunuyor.
2.
plütokrasi, zenginler tarafından yönetilen ülke
a country or society governed by the wealthy
:
•
Many fear that the nation is becoming a true plutocracy, ignoring the needs of the poor.
Birçoğu, ülkenin yoksulların ihtiyaçlarını göz ardı eden gerçek bir plütokrasiye dönüştüğünden korkuyor.
•
The novel depicted a dystopian future where the world was run by a global plutocracy.
Roman, dünyanın küresel bir plütokrasi tarafından yönetildiği distopik bir geleceği tasvir ediyordu.