plain

US /pleɪn/
UK /pleɪn/
"plain" picture
1.

sade, basit, açık

not decorated or elaborate; simple or ordinary in character

:
She prefers plain clothes without any patterns.
Desenli olmayan sade kıyafetleri tercih ediyor.
The instructions were written in plain language.
Talimatlar açık bir dille yazılmıştı.
2.

açık, belli

easy to perceive or understand; clear

:
It was plain to see that he was upset.
Üzgün olduğu açıkça görülüyordu.
The answer is plain for anyone to see.
Cevap herkes için açık.
3.

sıradan, çekici olmayan

(of a woman) not beautiful or attractive

:
She was a rather plain woman, but very kind.
Oldukça sıradan bir kadındı ama çok nazikti.
Despite her plain appearance, she had a captivating personality.
Sade görünümüne rağmen büyüleyici bir kişiliği vardı.
1.

ova, düzlük

a large area of flat land with few trees

:
The pioneers crossed the vast plains in their wagons.
Öncüler vagonlarıyla geniş ovalardan geçtiler.
Wild horses roamed freely across the grassy plains.
Vahşi atlar otlak ovalarda özgürce dolaşıyordu.
1.

açıkça, basitçe

in a simple, clear, or straightforward manner

:
He spoke plainly and directly, leaving no room for misunderstanding.
Açıkça ve doğrudan konuştu, yanlış anlaşılmaya yer bırakmadı.
Tell me plainly what you want.
Ne istediğini açıkça söyle.