pinch hitter
US /ˈpɪntʃ ˌhɪt.ər/
UK /ˈpɪntʃ ˌhɪt.ər/
1.
yedek vurucu, pinch hitter
a baseball player who bats in place of another player, especially when a hit is particularly needed
:
•
The coach sent in a pinch hitter in the bottom of the ninth inning.
Koç, dokuzuncu vuruşun alt kısmında bir yedek vurucu gönderdi.
•
The pinch hitter hit a home run to win the game.
Yedek vurucu, maçı kazanmak için bir sayı vuruşu yaptı.
2.
yedek, acil durum yardımcısı
a person or thing that is brought in to help in an emergency or difficult situation
:
•
When the main speaker got sick, they had to find a pinch hitter at the last minute.
Ana konuşmacı hastalanınca son dakikada bir yedek bulmak zorunda kaldılar.
•
Our team needed a pinch hitter for the critical project.
Ekibimizin kritik proje için bir acil durum yardımcısına ihtiyacı vardı.