parade
US /pəˈreɪd/
UK /pəˈreɪd/
1.
geçit töreni, resmi geçit
a public procession, especially one celebrating a special day or event
:
•
The city held a grand parade to celebrate the national holiday.
Şehir, ulusal bayramı kutlamak için büyük bir geçit töreni düzenledi.
•
Children love watching the colorful floats in the parade.
Çocuklar geçit törenindeki renkli şamandıraları izlemeyi sever.
2.
dizi, sıra
a series of people or things appearing or being displayed one after the other
:
•
A parade of fashion models walked down the runway.
Bir moda geçidi podyumda yürüdü.
•
The doctor saw a constant parade of patients throughout the day.
Doktor gün boyunca sürekli bir hasta geçidi gördü.
1.
geçit töreni yapmak, sergilemek
walk or march in a procession
:
•
The soldiers will parade through the town square.
Askerler şehir meydanında geçit töreni yapacak.
•
She loved to parade her new dress in front of everyone.
Yeni elbisesini herkesin önünde sergilemeyi severdi.