organizer
US /ˈɔːr.ɡən.aɪ.zɚ/
UK /ˈɔːr.ɡən.aɪ.zɚ/
1.
organizatör, düzenleyici
a person who arranges or plans an event or activity
:
•
She was the main organizer of the conference.
Konferansın ana organizatörü oydu.
•
The protest was led by a group of community organizers.
Protesto, bir grup topluluk organizatörü tarafından yönetildi.
2.
düzenleyici, saklama kabı
a device or container used to keep things neatly arranged
:
•
I bought a desk organizer to keep my pens and papers tidy.
Kalemlerimi ve kağıtlarımı düzenli tutmak için bir masa düzenleyici aldım.
•
This closet organizer has multiple compartments for clothes and accessories.
Bu dolap düzenleyici, giysiler ve aksesuarlar için birden fazla bölmeye sahiptir.