olive kelimesinin Türkçe anlamı
olive İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
olive
US /ˈɑː.lɪv/
UK /ˈɑː.lɪv/
İsim
1.
zeytin
a small oval fruit with a hard stone and bitter flesh, green or black when ripe, used as food and as a source of oil
Örnek:
•
She added some black olives to the salad.
Salataya biraz siyah zeytin ekledi.
•
Olive oil is a staple in Mediterranean cuisine.
Zeytinyağı Akdeniz mutfağının temelidir.
2.
zeytin ağacı
an evergreen tree that produces olives
Örnek:
•
The ancient olive tree stood tall in the field.
Antik zeytin ağacı tarlada dimdik duruyordu.
•
They planted a new olive grove on their farm.
Çiftliklerine yeni bir zeytinlik diktiler.
Sıfat
1.
zeytin rengi
a dull yellowish-green color like that of an unripe olive
Örnek:
•
The walls were painted a muted olive green.
Duvarlar soluk bir zeytin yeşiline boyanmıştı.
•
He wore an olive jacket.
Zeytin rengi bir ceket giymişti.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: