necessary evil
US /ˈnɛs.əˌser.i ˈiː.vəl/
UK /ˈnɛs.əˌser.i ˈiː.vəl/

1.
kaçınılmaz kötülük, gerekli kötülük
something unpleasant that must be accepted or done in order to achieve a particular result
:
•
Paying taxes is a necessary evil if we want public services.
Kamu hizmetleri istiyorsak vergi ödemek kaçınılmaz bir kötülüktür.
•
For some, working long hours is a necessary evil to achieve financial stability.
Bazıları için uzun saatler çalışmak, finansal istikrarı sağlamak için kaçınılmaz bir kötülüktür.