movement

US /ˈmuːv.mənt/
UK /ˈmuːv.mənt/
"movement" picture
1.

hareket

an act of changing physical location or position or of having this changed

:
•
The dancer's graceful movement captivated the audience.
Dansçının zarif hareketi seyirciyi büyüledi.
•
He made a sudden movement and startled the bird.
Ani bir hareket yaptı ve kuşu ürküttü.
:
motionactionstirshiftmaneuver
2.

hareket, akım

a group of people working together to advance their shared political, social, or artistic ideas

:
•
The civil rights movement fought for equality.
Sivil haklar hareketi eşitlik için savaştı.
•
She is an active member of the environmental movement.
Çevre hareketinin aktif bir üyesidir.
:
campaigncrusadedrivecausefaction
3.

bölüm, hareket

a main division of a longer musical work

:
•
The second movement of the symphony is particularly beautiful.
Senfoninin ikinci bölümü özellikle güzeldir.
•
The concerto has three distinct movements.
Konçertonun üç farklı bölümü vardır.
:
sectionpartpassage
:
social movement