may

US /meɪ/
UK /meɪ/
"may" picture
1.

olabilir, mümkün

expressing possibility

:
It may rain later.
Daha sonra yağmur yağabilir.
She may be at home.
Evde olabilir.
2.

yapabilir, izinli olmak

expressing permission

:
You may leave now.
Şimdi ayrılabilirsin.
May I come in?
İçeri girebilir miyim?
3.

dilemek, umut etmek

expressing a wish or hope

:
May you have a long and happy life.
Uzun ve mutlu bir hayatın olsun.
May peace prevail on Earth.
Yeryüzünde barış hüküm sürsün.
1.

Mayıs

the fifth month of the year, in the northern hemisphere usually considered the last month of spring

:
Her birthday is in May.
Doğum günü Mayıs'ta.
We are planning a trip for next May.
Gelecek Mayıs için bir gezi planlıyoruz.