marrow

US /ˈmer.oʊ/
UK /ˈmer.oʊ/
"marrow" picture
1.

ilik, kemik iliği

a soft fatty substance in the cavities of bones, in which blood cells are produced

:
•
Bone marrow is essential for producing blood cells.
Kemik iliği kan hücrelerinin üretimi için gereklidir.
•
A bone marrow transplant can save lives.
Kemik iliği nakli hayat kurtarabilir.
:
bone marrow
2.

öz, esas

the essential part of something

:
•
He got to the marrow of the problem quickly.
Sorunun özüne hızla indi.
•
The book explores the very marrow of human existence.
Kitap, insan varoluşunun özünü inceliyor.
:
essencecoreheartpithsubstance
:
bone marrow