mandarin kelimesinin Türkçe anlamı
mandarin İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
mandarin
US /ˈmæn.dɚ.ɪn/
UK /ˈmæn.dɚ.ɪn/

İsim
1.
mandalina
a small, yellowish-orange citrus fruit with a loose skin
Örnek:
•
She peeled a fresh mandarin for a snack.
Atıştırmalık olarak taze bir mandalina soydu.
•
The fruit salad contained grapes, apples, and mandarins.
Meyve salatası üzüm, elma ve mandalina içeriyordu.
2.
Mandarin, Standart Çince
the standard literary and official language of China, based on the Beijing dialect
Örnek:
•
She is fluent in both English and Mandarin.
Hem İngilizce hem de Mandarin dillerini akıcı konuşuyor.
•
Learning Mandarin can open up many opportunities.
Mandarin öğrenmek birçok fırsatın kapısını açabilir.
3.
mandarin, Çinli bürokrat
a bureaucrat in the Chinese imperial civil service
Örnek:
•
The ancient Chinese government was run by highly educated mandarins.
Antik Çin hükümeti yüksek eğitimli mandarinler tarafından yönetiliyordu.
•
He was a powerful mandarin in the imperial court.
İmparatorluk sarayında güçlü bir mandarindi.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: