linesman
US /ˈlaɪnz.mən/
UK /ˈlaɪnz.mən/

1.
yan hakem, çizgi hakemi
an official who assists the referee in some sports (such as soccer or American football) by indicating when the ball or a player is out of play
:
•
The linesman raised his flag for offside.
Yan hakem ofsayt için bayrağını kaldırdı.
•
A good linesman needs excellent vision and quick reflexes.
İyi bir yan hakem mükemmel görüşe ve hızlı reflekslere ihtiyaç duyar.
2.
hat işçisi, telefon hattı tamircisi
a person who installs or repairs telegraph or telephone lines
:
•
The linesman was working to restore power after the storm.
Hat işçisi fırtınadan sonra elektriği geri getirmek için çalışıyordu.
•
He started his career as a young linesman for the telephone company.
Kariyerine telefon şirketinde genç bir hat işçisi olarak başladı.