junket kelimesinin Türkçe anlamı
junket İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
junket
US /ˈdʒʌŋ.kɪt/
UK /ˈdʒʌŋ.kɪt/

İsim
1.
lüks gezi, basın gezisi
an extravagant trip or celebration, especially one taken by a government official or other dignitary at public expense
Örnek:
•
The senator was criticized for taking a lavish junket to a tropical island.
Senatör, tropik bir adaya yaptığı lüks gezi nedeniyle eleştirildi.
•
The company organized a press junket to promote their new product.
Şirket, yeni ürünlerini tanıtmak için bir basın gezisi düzenledi.
Eş Anlamlı:
2.
junket, sütlü tatlı
a dessert made of sweetened curds of milk, often flavored with rennet or alcohol
Örnek:
•
For dessert, we had a traditional English junket with nutmeg.
Tatlı olarak, geleneksel İngiliz junket'i muskat ile yedik.
•
The recipe for junket is simple, requiring only milk, rennet, and sugar.
Junket tarifi basittir, sadece süt, peynir mayası ve şeker gerektirir.
Fiil
1.
lüks gezi yapmak, basın gezisi yapmak
to go on an extravagant trip at public expense
Örnek:
•
The officials were accused of junketing around the world on taxpayer money.
Yetkililer, vergi mükelleflerinin parasıyla dünya çapında lüks geziler yapmakla suçlandı.
•
They plan to junket to several European capitals next month.
Gelecek ay birkaç Avrupa başkentine lüks bir gezi yapmayı planlıyorlar.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren