joe
US /dʒoʊ/
UK /dʒoʊ/

1.
kahve
a cup of coffee
:
•
I need a strong cup of joe to start my day.
Güne başlamak için sert bir fincan kahveye ihtiyacım var.
•
Let's grab a joe before the meeting.
Toplantıdan önce bir kahve içelim.
2.
sıradan adam, ortalama insan
an average or ordinary man
:
•
He's just an average Joe, nothing special.
O sadece sıradan bir adam, özel bir şey yok.
•
The new policy aims to benefit the common Joe.
Yeni politika, sıradan vatandaşa fayda sağlamayı amaçlıyor.