inflation
US /ɪnˈfleɪ.ʃən/
UK /ɪnˈfleɪ.ʃən/
1.
enflasyon
a general increase in prices and fall in the purchasing value of money
:
•
The country is experiencing high inflation.
Ülke yüksek enflasyon yaşıyor.
•
Controlling inflation is a key goal for the central bank.
Enflasyonu kontrol etmek merkez bankası için temel bir hedeftir.
2.
şişirme, şişlik
the action of inflating something or the state of being inflated
:
•
The rapid inflation of the balloon caused it to burst.
Balonun hızlı şişmesi patlamasına neden oldu.
•
The doctor noted some inflation in the patient's knee.
Doktor hastanın dizinde bir miktar şişlik fark etti.