in no uncertain terms
US /ɪn noʊ ʌnˈsɜrtn tɜrmz/
UK /ɪn noʊ ʌnˈsɜrtn tɜrmz/

1.
açıkça, kesin bir dille, hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde
clearly and directly, leaving no doubt
:
•
She told him in no uncertain terms that she would not tolerate his behavior.
Ona davranışlarını hoş görmeyeceğini açıkça söyledi.
•
The manager explained in no uncertain terms what was expected of the team.
Yönetici, ekipten ne beklendiğini açıkça belirtti.