hoarding kelimesinin Türkçe anlamı
hoarding İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
hoarding
US /ˈhɔːr.dɪŋ/
UK /ˈhɔːr.dɪŋ/

İsim
1.
istifleme, biriktirme
the act of collecting and storing a large amount of something, often secretly or excessively
Örnek:
•
The government warned against hoarding essential supplies during the crisis.
Hükümet, kriz sırasında temel malzemelerin istiflenmesine karşı uyardı.
•
His extreme hoarding made his house unlivable.
Aşırı istifçiliği evini yaşanmaz hale getirdi.
2.
reklam panosu, çit
a large board used to display advertisements, especially outdoors
Örnek:
•
They put up a new advertising hoarding near the highway.
Otoyolun yakınına yeni bir reklam panosu astılar.
•
The construction site was surrounded by a wooden hoarding.
İnşaat alanı ahşap bir çit ile çevriliydi.
Eş Anlamlı:
Fiil
1.
istiflemek, biriktirmek
collecting and storing a large amount of something
Örnek:
•
He was accused of hoarding food during the shortage.
Kıtlık sırasında yiyecek istiflemekle suçlandı.
•
The squirrel was busy hoarding nuts for the winter.
Sincap kış için fındık istiflemekle meşguldü.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: